İkna edici metinler yazma konusunda birçok teknik paylaştım. Yazılarımın çoğu içerik pazarlamasını etkin kullanmaya yönelikti. Şimdi bahsedeceğim konu ise çok daha spesifik bir alana hitap ediyor. Yine içerik pazarlamasının bir organı olan bu parça tam olarak vitrini ifade ediyor. Siz buna manşet metni, slogan, ana başlık gibi çeşitli isimler verebilirsiniz. Ben, en genel tanımıyla “reklam metni başlığı” diyorum.
Geçmişte satış uzmanı ve yönetici olarak sürdürdüğüm kariyerime şimdilerde içerik yöneticisi & yazar olarak devam ediyorum. Dolayısıyla, yeni yazılarım daha çok;
- reklamcılık,
- içerik pazarlaması,
- kurumsal iletişim
Şimdi okuyacağınız yazı, reklam metni yazarken asla unutmamanız gereken gerçekleri anlatıyor.
Reklam Metni Yazmak İçin Birinci Kural
Reklamı nerede paylaşmayı planlıyorsunuz? Şimdilik bir display adwords reklamı olduğunu varsayalım. O halde görsel kullanabilir miyiz? Evet. Bir de şunları kullanabiliriz:- Kısa bir başlık
- Kısa bir açıklama metni
- Kısa bir aksiyon çağrısı
Dikkat edin! İyi bir başlık nasıl yazılır demiyorum. Etkili başlık yazma tekniklerini paylaşmıştım zaten. Hatırlamak isteyenler şu yazımı okuyabilir: Hipnotik Başlıklar Oluşturmak. Şuan bambaşka bir detaydan bahsediyorum: Reklam metninde neyi ön plana çıkarmamız gerektiğini tartışıyoruz.
Nerede kalmıştık? Heh! Display reklam kampanyası için kurgu yapıyorduk.
İster görseli ön plana çıkarın, ister başlığı, isterseniz de alt metinleri. Muhakkak öne çıkarılması gereken bir mesaj olduğunu asla unutmayın. Luke Sullivan ve Sam Bennett, SATAN REKLAM YARATMAK isimli kitabında bu mesajdan “reklama egemen olan şey…” şeklinde bahsediyor. Evet; reklam kompozisyonunda, reklama egemen olan bir mesaj olmalı.
Aynı anda markadan, slogandan, üründen ve faydadan bahsetmek gerekebilir. Eğer, reklamın çıkış noktası ürünün faydasıysa , bu fayda en göz alıcı noktaya yazılmalıdır. Yani, reklama bakan kişi ilk olarak faydayı görmelidir. Tabi ki faydanın egemen olmasını istiyorsanız. Bunun kararını verebilmek için de reklamı oluşturan maddelerin hiyerarşik bir sırası (önem sırası) yapılmalıdır.
Reklam kampanyanıza neyin hakim olmasını istiyorsunuz? Diyelim ki şöyle bir önem sırası yaptınız:
- Marka
- Görsel
- Ürün
- Fayda
- Slogan
- Marka değerinin en iyi ilgi çekme yolu olduğuna inanıyorum.
- Kullanacağım görsel, markamın gücünü artıracak ve daha çok dikkat çekmesine yardım edecek
- Artık üründen bahsedebilirim. İnsanlar bu markanın ürünlerini merak ederler.
- Peki, bu ürün ne vaat ediyor? İnsanların dikkatini çekmeyi başardığıma göre ürünün faydasını açıklayabilirim.
- Son kozum ise slogan. Reklam ile ilgilenme noktasında kararsız kalan diğer kitleyi de son silahım olan sloganla vurabilirim.
Neden mi?
Eskiden reklamcılıkta yaratıcı olmanın önemi düşüktü -en azından günümüze göre- çünkü geleneksel reklamcılıkta bir TV programını ortadan bölüp reklamınızı araya sokabiliyordunuz. İnsanların izleyebileceği kaliteli TV kanalı sayısını düşünürsek, bir tv reklamının milyonlarca insana ulaşabileceğini garanti edebiliyorduk.
Radyo veya billboard için de aynı durum geçerli. Otobüsün camına alnınızı dayadığınızda dışarıda görebileceğiniz manzaranın arasına billboardlar girerdi. İsteseniz de istemeseniz de o reklamları tüketmiş oluyordunuz.
Yani, olayı sadece geleneksel reklamcılık yönüyle düşünürsek, saliseler içerisinde dikkat çekmek zorunda kalmadığımızı da düşünebiliriz. En azından daha rahat olabileceğimiz kesin. Şimdi sizi dijital reklamcılığı da kapsayacak bir düşünce yapısına davet ediyorum.
Günümüzde, insanlar sadece ilgilendiği film veya videoları izlemekte, ilgilendiği yazıları okumakta özgürler çünkü internet var. Dolayısıyla reklam öyle bir tasarlanmalı ki, müşterinin ilgileneceği ana öğenin ta kendisi reklam olmalı. Öyle bir başlık atmalısınız ki sağdan soldan fırlayan pop-up gibi değil; gayet gönüllü bir şekilde tıklama alıyor olmalı.
Ya da öyle bir içerik oluşturmalısınız ki insanlar onun reklam olup olmamasıyla değil; aradıkları bilginin orada olup olmadığıyla ilgilenmeliler. Üstelik, saniyeler içerisinde ilgi çekmeyi başarmalısınız çünkü potansiyel kitlenizin ortamı terk etmesi bir maus tıklaması kadar kısa sürebilir.
Örnek:
Şuan okuduğunuz yazıyı reklam amaçlı yazmadım. Tıpkı diğer yazılarım gibi deneyimlerimi paylaşmak üzere yazdım. Peki bunun bir reklam olmasını isteseydim ne yapabilirdim? Aslında çok farklı bir yol izlemezdim. Metnin başlığı, reklam metni yazma konusunda fikir almak isteyen insanlara hitap ediyor zaten. Bu insanların bir kısmı da muhtemelen kendi ürün veya hizmetleri için reklam metinleri oluşturmaya çalışan kişilerden oluşuyor. Buraya kadar başlıkta vaat edilen bilgiyi verdiğime inanıyorum.
Eğer bu yazının bir tür reklam metni olmasını isteseydim şöyle bir ifade ekleyebilirdim:
HızlıAdam reklam metni ve içerik pazarlaması konusunda deneyimlidir. Hazırladığı tanıtım yazılarının ilk etapta reklam olduğunu anlayamazsınız. Okumaya devam ederken makalenin seyrini bozmayacak şekilde araya ürünü sıkıştırır ve siz aslında koca bir reklam makalesiyle ilgilenmiş olursunuz.
Ekledim bile 😉
Nasıl oldu da bu yazı bir anda içerik pazarlaması öğesine dönüştü?Cevap: Başlığın konuya egemen olmasını sağlayarak.
